İçeriğe geç

Göz ardı etmek atasözü mü deyim mi ?

Göz Ardı Etmek Atasözü mü Deyim mi? Siyaset Bilimi Perspektifinden Güç, Sessizlik ve Görmezden Gelme Kültürü

Bir siyaset bilimci olarak, toplumsal düzenin sadece söylenenlerle değil, görmezden gelinenlerle de kurulduğunu düşünürüm. Dil, iktidarın en sessiz aracıdır. “Göz ardı etmek” ifadesi, ilk bakışta basit bir deyim gibi görünür. Ancak bu ifade, siyasetin görünmeyen yüzünü, yani iktidarın sessizlik yoluyla işleyişini anlatır. Peki, “göz ardı etmek” gerçekten bir deyim midir, yoksa toplumsal bilinçaltının bir tür atasözü haline gelmiş sessiz bir politik mekanizma mı?

Deyim mi, Atasözü mü? Dilin İktidarla İmtihanı

Türk Dil Kurumu’na göre “göz ardı etmek” bir deyimdir; çünkü bir davranışı, duyguyu veya düşünce biçimini dolaylı şekilde ifade eder. Ancak siyaset bilimi açısından baktığımızda bu deyim, bir tür iktidar stratejisinin sembolü haline gelir. Devletlerin, kurumların ya da bireylerin sessiz kalmayı tercih ettiği durumlar, aslında bir tür politik “görmeme” eylemidir. Bu yüzden “göz ardı etmek” yalnızca dilbilimsel bir kavram değil; toplumsal güç ilişkilerinin merkezinde duran bir siyasal eylemdir.

İktidarın Gözleri: Görmemek Bir Strateji midir?

Michel Foucault’nun iktidar analizlerinde sıkça vurguladığı gibi, iktidar sadece yasaklayarak değil, seçici bir görmezden gelme yoluyla da işler. “Göz ardı etmek”, bu anlamda, güç sahiplerinin bilinçli bir tercihini yansıtır. Politik düzlemde, bazı sorunları “görmemek” ya da “önemsememek”, onları ortadan kaldırmaz; tam tersine, görünmezleştirerek sistemin içinde meşrulaştırır. Peki, bu durumda vatandaşın sessizliği mi tehlikelidir, yoksa kurumların stratejik körlüğü mü?

Kurumlar ve Görmezden Gelme Mekanizması

Modern devlet yapılarında “göz ardı etmek”, kurumsal ideolojinin işlevsel bir parçası haline gelir. Bürokrasi, çoğu zaman adaletsizlikleri, cinsiyet eşitsizliklerini veya yoksulluğu sistematik biçimde görmezden gelir. Bu durum, siyaset biliminin temel kavramlarından biri olan “meşruiyet” ile doğrudan ilişkilidir. Bir kurum, neyi gördüğünü ya da neyi görmezden geldiğini seçerek aslında kendi ahlaki sınırlarını belirler. “Göz ardı etmek” burada yalnızca bir eylem değil, bir meşruiyet aracıdır.

Erkeklerin Stratejik Körlüğü ve Kadınların Duyusal Görüşü

Toplumsal cinsiyet perspektifinden bakıldığında, erkeklerin ve kadınların “görmezden gelme” biçimleri de farklıdır. Erkekler, çoğu zaman güç odaklı sistemin parçası olarak stratejik bir körlüğü benimserler. Bu körlük, iktidarın sürdürülebilirliğini sağlar. Kadınlar ise toplumsal katılım ve duygusal zekâ aracılığıyla, “göz ardı edilen”i yeniden görünür kılma eğilimindedir. Feminist siyaset teorisi açısından, “göz ardı etmek” yalnızca bir görmezden gelme değil, aynı zamanda kadınların tarih boyunca maruz kaldığı sessizliğin dilsel bir yansımasıdır.

Vatandaşlık, Sessizlik ve Sorumluluk

Demokratik toplumlarda vatandaş, yalnızca haklara sahip bir birey değil, aynı zamanda etik bir tanıklık figürüdür. “Göz ardı etmek”, bu etik tanıklığın yokluğuna işaret eder. Bir vatandaş, adaletsizliği gördüğü halde sessiz kalıyorsa, bu sessizlik, iktidarın işine yarayan bir pasif rıza biçimidir. Peki, bu durumda gerçek vatandaşlık; konuşmak mı, yoksa susmamak mı demektir?

İdeoloji ve Göz Ardı Etmenin Normalleşmesi

İdeolojiler, toplumlara neyi görmeleri gerektiğini öğretir. Ancak asıl güç, neyi görmemeleri gerektiğini öğreten ideolojilerdedir. “Göz ardı etmek” bu noktada, ideolojik aygıtların bir uzantısı haline gelir. Medya, eğitim ve siyaset; kimi gerçekleri sürekli ön plana çıkarırken kimilerini sessizce perde arkasında bırakır. Bu da “göz ardı etmenin” bireysel bir tercih değil, sistematik bir kültürel refleks haline gelmesine yol açar.

Sonuç: Sessizlik Bir Deyimden Fazlasıdır

“Göz ardı etmek” teknik olarak bir deyimdir; ama siyaset bilimi açısından, bu deyim bir güç pratiği, bir stratejik davranış biçimi, hatta bir toplumsal refleks olarak değerlendirilebilir. Dil, burada sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda iktidarın görünmez dilidir. “Göz ardı etmek” bu dilin en tehlikeli sözcüklerinden biridir; çünkü neyin önemli olduğuna değil, neyin önemsizleştirileceğine karar verir.

Bu durumda belki de asıl soru şudur: Biz gerçekten göz ardı mı ediyoruz, yoksa gözlerimiz bize öğretilen sınırlar içinde mi görüyor? Demokrasi, belki de en çok bu sorunun cevabında gizlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort brushk.com.tr sendegel.com.tr trakyacim.com.tr temmet.com.tr fudek.com.tr arnisagiyim.com.tr ugurlukoltuk.com.tr mcgrup.com.tr ayanperde.com.tr ledpower.com.tr
Sitemap
tulipbetprop money